Meme Hastalıkları Miyoma Uteri Birlikteliği
Abstract
Amaç: Etiyolojisinde hormonal faktörlerin suçlandığı memenin fibrokistik değişiklikleri ve miyoma uteri birlikteliğinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Materyal ve Metot: Ocak 2017-Mart 2017 tarihleri arasında toplam 655 ardışık kadın hasta geriye dönük tarandı. Görüntüleme bulguları ile miyoma uterisi olan 104 ve olmayan 84 hasta çalışmaya dahil edildi. Mamografide meme dansitesi ve ayrıca kitle, mikrokalsifikasyon, aksiller lenfadenopati bulunup bulunmaması, mamografi raporunun BI-RADS sonucu kaydedildi. Ayrıca hastaya ait meme ultrasonografisinde meme tipi, ultrasonografide solid lezyon, kist, multipl kist, duktal ektazi bulunup bulunmadığı ve BI-RADS sonucu değerlendirildi. Eğer mevcut ise biyopsi sonuçları da kaydedildi. Bulgular: Miyoma uteri grubunda yaş ortalaması 48,6±6,1, kontrol grubunda 50,0±8,7 olup gruplar yaş bakımından uyumlu bulunmuştur. Çalışma ve kontrol grubunda meme dansiteleri, solid kitle, mikrokalsifikasyon, duktal ektazi vemalign lezyon sıklığı, açısından fark bulunmazken, kistler myoma uteri grubunda (%72,5) istatisitiksel olarak kontrol grubuna göre (%51,9) daha sık olarak bulunmuştur (p=0,008). Sonuç: Miyoma uteride fibrokistik değişiklikler daha sık görülmektedir. Bu sonucun klinik pratikte miyoma uterili hastaların yönetiminde dikkate alınması faydalı olacaktır. Aim: To evaluate the association between fibrocystic changes of the breast and myoma uteri of which have hormonal factors in their etiology. Material and Method: Between January 2017 to March 2017 a total of 665 consecutive women were retrospectively evaluated. One hundred and four patients having myoma uteri and 84 patients not having myoma uteri proved with imaging techniques, were included in the study. Mammographic breast density, and also whether there were mass, microcalcification, axillary lymphadenopathy or not, and mammographic BI-RADS results were enrolled. Besides, breast type, solid lesions, cysts, multiple cysts, ductal ectasia in ultrasonography and sonographic BI-RADS results were recorded. If it is available, the biopsy results were noted. Results: Mean age of myoma uteri group was 48.6±6.1 and control group was 50.0±8.7 and there was consistency in respect to ages. There was no significant difference in breast density, mass, microcalcification, ductal ectasia, and malignant lesions between the study and control group. Statistically, a significant difference was found in breast cysts between study (% 72.5) and control (% 51.9) group (p=0.008). Conclusion: Fibrocystic changes are more common in myoma uteri. It might be helpful in clinical practice to keep in mind this result in management of myoma uteri patients.
Source
Kafkas Tıp Bilimleri DergisiVolume
8Issue
3URI
https://doi.org/10.5505/kjms.2018.90582https://app.trdizin.gov.tr//makale/TXpJNU1qY3dNQT09
https://hdl.handle.net/20.500.12809/7191