Prostat Kanserinde; Üriner, Serum ve Doku Biyomarkerlerinde Yeni Gelişmeler Nelerdir?
Abstract
Günümüzde prostat kanseri için kabul edilen tarama araçları prostat spesifik antijen (PSA) ve rektal incelemedir. PSA, prostata spesifik; ancak kansere spesifik değildir. Bu nedenle tek başına serum PSA ölçümünün prostat kanseri tanısındaki özgüllüğü düşük olup, yanlış pozitif sonuçlara ve gereksiz biyopsilere de yol açabilir. Bu sorunlar nedeniyle son yıllarda PSA'nın etkinliğini arttırmak ve/veya daha etkin yeni tümör belirteçleri bulabilmek için çalışılmaktadır. Ancak, prostat kanserinin heterojenik özelliği nedeniyle tek bir belirtecin istenilen faydayı sağlaması mümkün görünmemektedir. Bu nedenle son yıllarda belirteçlerin kombine kullanımı gündeme gelmiş ve böylece daha yüksek duyarlılık ve özgüllük oranları elde edilmiştir Currently the accepted screening tools for prostate cancer are prostate specific antigen (PSA) and rectal examination. PSA is specific to prostate, but not to prostate cancer. Therefore, identifying prostate cancer only by serum PSA measurement has low specificity and may lead to false positive results and unnecessary biopsies. Due to these problems, it is investigated to increase the effectiveness of PSA and/or to find new biomarkers. However, it does not seem possible to have the adequate benefit from only one biomarker due to heterogeneous feature of prostate cancer. Therefore, in the recent years, combined use of biomarkers became a current issue and higher sensitivity and specificity rates were established