Flört Tecavüzü: Bir Gözden Geçirme
Citation
KARABABA A, ADIGÜZEL A, TAYLI A (2022). Flört Tecavüzü: Bir Gözden Geçirme. Toplum ve Sosyal Hizmet, 33(1), 225 - 243. 10.33417/tsh.807592Abstract
Son zamanlardaki araştırmalar, tecavüz vakalarının dünya çapında arttığını göstermektedir. Bu tür olayları önlemek için birçok akademik ve toplumsal çalışma yapılmış olmasına rağmen, belirli bir tecavüz türü, yani flört tecavüzü hakkında bir bilgi boşluğunun olduğu dikkat çekmektedir. Flört tecavüzü, romantik bir ilişkide iki taraftan birinin diğerine yönelik gerçekleştirilen cinsel saldırı olarak kabul edilmiştir. Flört tecavüz vakaları gittikçe artmaktadır. Flört tecavüzünün bir suç olarak görüldüğüne dair az sayıda rapor olmasına rağmen, araştırmalar evlilik içi ve tanıdık tecavüz kadar yaygın olduğunu göstermektedir. Bu nedenle bir derleme olarak tasarlanan bu çalışmada flört tecavüzü, yaygınlığı, mağdur üzerindeki etkisi tartışılmıştır. Madde veya alkol kullanımının rolü, toplumun flört tecavüzüne yönelik algısı ve suç olarak tanımlanmasındaki zorluklar literatür ışığında ele alınmış araştırmacılara, uygulayıcılara ve politika yapıcılara önerilerde bulunulmuştur. Recent studies show that rape cases are on the rise around the globe. Although many leading academic and communal studies has been carried out to prevent such incidents, it is noteworthy that there is an information gap about a specific type of rape, namely, date rape. Date rape has been considered as a sexual assault by one of the two parties in a romantic relationship. Unfortunately, the rate of date rape cases has been increasing. Although there are few reports of dating rape as a crime, studies show that it is as common as marital rape and acquaintance rape. Therefore, in this study designed as a review, we discussed the date rape, its prevalence, its effect on victim, the role of substance or alcohol usage, the society's perception on it, and the difficulties to define it as a crime in the light of literature and suggestions we are made to researchers, practitioners and policymakers.