DROUGHT AND ITS EFFECTS IN BENGHAZI: FAMINE AND EMIGRATION (1892-1893)
Abstract
The Ottoman State, which incorporates different climates and land conditions, has never stayed away from natural disasters. Famine, earthquakes, fires, grasshopper invasions, heavy rains and winters in the Ottoman geography threatened human life seriously. As a matter of fact, drought, which is one of these natural disasters, has affected rural life and economic activities in this area significantly. In this study, the drought seen in Benghazi in 1892-1893 and its reflection on the public were discussed. In Benghazi, there were drought and famine events in different periods of history. These events affected agricultural production and left the people in a difficult situation in the field of agriculture. Some of the people struggling to survive under difficult conditions had to emigrate to towns or surrounding provinces where drought events did not occur. In this process, both the central government and the surrounding provinces were tried to send to the region for edible and seed grains. Drought was fought by means of establishing aid commissions, printing aid tickets, providing assistance to wealthy people, and postponing certain taxes in places where people in need are present. Farklı iklimleri ve arazi şartlarını bünyesinde barındıran Osmanlı Devleti, hiçbir zaman doğal afetlere uzak kalamamıştır. Osmanlı coğrafyasında görülen kıtlıklar, depremler, yangınlar, çekirge istilaları, şiddetli yağmurlar ve kışlar, insan hayatını ciddi şekilde tehdit etmiştir. Nitekim bu doğal afetlerden biri olan kuraklık, etkili olduğu bölgede kırsal hayatı ve bu alandaki iktisadi faaliyetleri önemli derecede etkilemiştir. Bu çalışmada, 1892-1893 yıllarında Bingazi’de görülen kuraklık ve bunun halka yansıması üzerinde durulmuştur. Nitekim Bingazi’de tarihin değişik dönemlerinde kuraklık ve buna bağlı olarak kıtlık olaylarıyla karşılaşılmıştır. Yaşanan bu hadiseler tarımsal üretimi
etkilemiş ve tarım alanında geçimini sağlayan ahaliyi zor durumda bırakmıştır. Zor şartlar altında yaşam mücadelesi veren ahaliden bir kısmı ise kuraklık olaylarının yaşanmadığı kasabalara ya da çevre vilayetlere göç etmek zorunda kalmıştır. Bu süreçte hem merkezi yönetimden hem de çevre vilayetlerden bölgeye yemeklik ve tohumluk zahire gönderilmesine çalışılmıştır. İhtiyaç sahibi ahalinin bulunduğu mahallerde yardım komisyonlarının kurulması, yardım biletlerinin basılması, zengin insanların yardımlarının sağlanması, bazı vergilerin ertelenmesi gibi yollara başvurularak kuraklıkla mücadele edilmiştir.