Dede Korkut hikâyelerinde halk hukuku
Abstract
İnsanın bir toplum hâlinde var oluşu ve gelişmesi, hukuki ve ahlaki konularda sorumluluklar edinmesi ile mümkün olmuştur. Bu süreç yazılı hukuk kuralları ile eş zamanlı değildir. Yazılı hukuk kurallarından önce de insanların hak, görev ve sorumluluklarını belirleyen bazı sözlü toplumsal düzen kurallarının varlığı bilinmektedir. Her toplumun kendine özgü sosyal, kültürel, ekonomik, psikolojik şartlarına uygun olarak oluşan ve gelişen bu kurallar, toplumun düzen ve güvenliğini sağlamaya yardımcı olmaktadır. Hukuk, toplumsal düzen işlevini yerine getirirken toplumun uygulamalarını da dikkate almaktadır. Örf ve âdetler, düzeni sağlayan kurallardandır. Toplumun ortak değer ve inanışlarının ürünü olan örf ve âdetler, yazılı birer kaynak olmamalarına rağmen söz ve davranış kalıplarıyla nesilden nesile aktarılırlar. Toplumun ortak sosyal ve kültürel belleğini yansıtan bu kurallar, insanların yaşamlarını düzene koyar ve gündelik hayatı kolaylaştırırlar. Örf ve âdetler, toplumdaki işlevsellikleri nedeniyle gerek İslam hukukunda gerekse modern hukuk normları oluşturulurken dikkate alınmıştır. Hatta örf ve âdetler modern hukukun kaynaklarından biridir. Bu çalışmada İslamiyet öncesi yazılı olmayan hukuk kurallarının (örf ve âdet hukuku), Türk kültür tarihindeki etkisi ve bu etkinin günümüze yansımaları Dede Korkut Hikâyeleri’nden örnekler verilerek açıklanmaya çalışılacaktır. Development and existence of human kind in society is possible providing that he takes the responsibility in juridical and moral issues. This process is not simultaneous with written laws. It is a known fact that before written law there also used to be a list of oral unwritten laws forming people's rights, duties and responsibilities. These laws, occuring and developing in accordance with social, cultural, economic, psychological conditions which are unique to each society, helps to keep the society in order and ensures its safety. While continuing function of social order, law also takes into consideration the practices in the society. The usages are of the ones keeping the order. The usages, that are the result of society's common values and believes, are passed through from generation to generation in verbal and behavioral patterns although they are not written. These rules reflecting common social and cultural conscious of the society keep people's lives in order and make daily life easier. Because of their functionality in society, the usages were always taken into consideration while Islamic and modern law standards were formed. They are even one of the sources of modern law. In this study, effects of pre-Islamic unwritten law on Turkish cultural history and their reflections to present day with the help of samples from Dede Korkut's stories will be explained.