Vatandaşlar tarafından belediye zabıtasına yöneltilen işyeri şiddeti
Abstract
Bu çalışmanın amacı, zabıta memurlarına karşı vatandaşlar tarafından gerçekleştirilen işyeri şiddetinin yaygınlığını, biçimlerini, nedenlerini ve etkilerini belirlemektir. Bu amaçla, Ankara, İzmir ve Muğla ilinde, toplam 9 belediyede görevli 500 zabıta memuruna anket uygulanmıştır. Ayrıca, mağdurlar, kurum yöneticileri ve meslek örgütü temsilcileri olmak üzere, toplam 22 kişiyle derinlemesine görüşmeler yapılmıştır. Bulgular, mesleki yaşamları süresince, zabıtaların yüzde 52,2’sinin fiziksel şiddete, yüzde 68,2’sinin sözel şiddet ve tehdide ve yüzde 4,4’ünün cinsel tacize uğradıklarını göstermiştir. Fiziksel şiddet sonucunda, mağdurların yüzde 43,6’sı yaralanmış, ankete katılanların yüzde 82,7’si ise iş arkadaşlarının yaralandığını görmüştür. Bununla birlikte, zabıta memurlarının yüzde 79,6’sı fiziksel şiddet, yüzde 81,8’i sözel şiddet ve tehdit bakımından yaptıkları işi riskli olarak algılamaktadır. İşyeri şiddeti, zabıtaların verimlilik, performans, işe bağlılık, iş tatmini ve motivasyonlarını azaltırken; aynı zamanda mağdurlarda öfke, kızgınlık, endişe, güvensizlik, korku, kaygı, depresyon ve baş ağrısı gibi şikâyetlere neden olmuştur. Elde edilen anket ve görüşme verileri, mevcut literatür de göz önüne alınarak, detaylı olarak tartışılmış ve birçok açıdan yorumlanmıştır. Alanında ilk olan bu çalışmanın sonuçlarına göre; işyeri şiddeti, zabıtaları birçok açıdan dramatik boyutlarda tehdit etmektedir. Bu nedenle, zabıtalar için işyeri şiddeti, mesleki sağlık ve güvenlik riski olarak kabul edilerek, gerekli yasal ve idari önlemlerin mümkün olan en kısa sürede alınması önerilmiştir. The objective of this study is to determine the prevalence, forms, causes and impacts of the workplace violence directed towards the municipal police officers by the citizens. To reach this goal, a survey was applied to 500 municipal police officers employed in 9 municipalities located in the cities of Ankara, İzmir and Muğla. Also, the oral interviews were conducted in depth with a total of 22 people including the victims, managers and representatives of the labor organizations. The results indicate that, during the course of their professional life, 52,2 % of the municipal police officers have been exposed to physical violence, 68,2 % to verbal abuse and threat and 4.4% to sexual harassment. In a consequence of the physical violence, 43.6 % of the victims were injured and 82.7 % of the participants witnessed their colleagues injured. In addition, 79,6% and 81,8% of the municipal police officers find their occupation hazardous in terms of physical violence and verbal abuse as well as threat, respectively. The workplace violence results in decline in the efficiency, performance, job involvement, job satisfaction and motivation of the municipal policers, while at the same time, causing anger, resentment, anxiety, insecurity, fear, depression and complaints such as headaches to the victims. The results obtained from the survey and interviews were discussed and interpreted in a number of ways by taking into account the current literature as well. According to the results of this study, which is uniquely the first in the field, the workplace violence dramatically threathens the municipal police officers in numerous ways. Therefore, the work place violence should be accepted as an occupational health and safety hazard for the municipal officers and it was also suggested that legal and admistrative precautionary measures should be taken as soon as possible.