dc.contributor.author | Demir, Muzaffer | |
dc.date.accessioned | 2020-11-20T17:34:05Z | |
dc.date.available | 2020-11-20T17:34:05Z | |
dc.date.issued | 2005 | |
dc.identifier.issn | 0257-4152 | |
dc.identifier.issn | 0257-4152 | |
dc.identifier.uri | https://app.trdizin.gov.tr//makale/TlRVME1EQXc | |
dc.identifier.uri | https://hdl.handle.net/20.500.12809/8017 | |
dc.description.abstract | Eskiçağ yazarlarının çoğu Herodotos'un objektif tarih yazmadığı ve eserinin büyük bir bölümünü kulağa hoş gelen ve cana yakm bir üslûpla yazılan gerçek dışı hikayelerden derlediği konusundaki görüşlerini yüzyıllar boyunca devam ettirdiler. Bu görüş modern yazarlar tarafından da benimsendi. Ancak, Herodotos'a yönelik uzun süreden beri devam eden bu tür akademik eleştirilerin temelinin onun eserindeki kusurlardan kaynaklanma ihtimali zayıflamaktadır. Bunun nedeninin daha çok Thukydides'in Herodotos'un rasyonel olmayan sözlü geleneğini eleştirmesiyle başladığı ve daha sonraki yazarlar tarafindan Herodotos'un metoduna karşı bu önyargılı benzer eleştirilere yüzyıllar boyunca dozu artırılarak devam edildiği görülmektedir. Aslında Herodotos sözlü geleneği kullanmada rasyonel bir yaklaşım sergilemektedir. Eserinde kullandığı doğruluğu ispatlanması mümkün olmayan değişik sözlü geleneklerle ilgili yorum yapmaktan sakınmakta ve başkalarmm ağzmdan konuşarak sadece işittiklerini aktardığmı sıkça belirtmektedir. Zaman zaman gerçek dışı olduğu bariz olan bazı hikayeleri doğrudan reddetmektedir. Hatta daha da ileri giderek belli konudaki farklı görüşleri bildirerek bazen onları kuşkulu, tezat dolu bulmakta ve zaman zaman delillerle destekleyerek kendi çözümünü ortaya koymaya çabalamaktadır. Herodotos genelde kullandığı sözlü kaynakların eleştiriye açık olduğunun bilincinde olduğundan, tapınaklardaki yazılı belgelerden de yararlanarak özellikle kendisinin de gezip gördüğü ve tarihsel bir gerçek olarak kabul ettiği Aigyptos (Mısır) geleneğinin güvenilirliğini ortaya koymak için rasyonel yöntemlere başvurur. Fakat Herodotos'un kendisinden çok daha öncesinin tarihini yazması, ahlâkî mesajlar içeren kaidelere yer vermeye niyetlenmesi ve Hellas (Yunanistan)'in dışmda geniş bir okuyucu kitlesine hitap etmek istemesi nedenleriyle sözlü anlatıma uygun olarak gerçek veya gerçek dışı olsun her türlü farklı.görüş açısını etkileyici ve eğlendirici bir şekilde ortaya koyduğu görülmektedir. Ancak anlattıklarının gerçeğe ve gerçeğe dayanmayan yönlerinin olduğunu kabul etmek gerekmektedir. Eserinin anlatımı geçmişten yakm zamana gelirken, özellikle ilk dört kitabından sonra daha bir doğruluk kazanmaktadır. Buradaki zorluk onun aktardığı bütün hikayeler içindeki tarihsel gerçekleri ortaya koymada yatmaktadır. Bu gerçekleri ortaya koyabilmek için onun eserini bütünüyle kavrama kabiliyeti olan bir okuyucu olmak gerekmektedir. Herodotos'un özellikle karşılaştırma yapmak için farklı kaynaklan sunuşu, modern tarihçilerin eski Hellen (Yunan) tarihî ile ilgili bazı gizemlerin parçalarını bir araya getirmelerine yardım etmektedir. Günümüz bilim adamları Herodotos'un muhtemelen ulaşamayacağı antik metinler ve 19. yüzyıldan itibaren ortaya çıkarılan arkeolojik buluntular sayesinde ortaya çıkan yeni bilgiler ışığında onun yazdığı tarihi yeniden inceleme fırsatı bulmaktadırlar. Böylece yüzyıllar geçtikten sonra eskiçağ tarih yazıcılığında Herodotos'u ilk bakışta ciddiye almayan bakış açısından yavaş yavaş kurtulmaktalar ve onun yardımıyla tarihî yeniden keşfetme gayretlerini çoğaltmaktadırlar. | en_US |
dc.description.abstract | Throughout the centuries, most of the ancient writers continued to hold the view that Herodotos did not write an objective history and composed his work by fictional tales, written in an entertaining and conversational style. This view was also followed by modern writers. However, it is possible that these long-lasting academical critics about Herodotos do not result from any real mistake of his work, but do stem from the fact that Herodotos depended very much on irrational oral tradition, the critics of which seems to have first begun by Thucydides and these prejudicial critics of Herodotos' method were followed in a tougher manner by successive writers throughout centuries. As a matter of fact, Herodotos displays a rational aprroach in his use of oral tradition. He abstains from making comments about the unverifable oral traditions he uses and often repeats that he merely writes what he hears from others. From time to time, he rejects the tales which are obviously false. While expressing the different views about a certain subject, he even sometimes goes further by stating both his suspicions and contradictive points about these views and puts forward his solution by means of evidence. Being aware of the fact that the oral sources in general, available to him, are open to critics, Herodotos adheres to rational methods in order to confirm the realiability of Egyptian tradition, which he especially accepts as a historical fact, by making use of accessible archives of the temples and his observations when he visited there. Because of the facts that he writes about the events of a distant past; intends to convey a moral message and wishes to adress a broader section of readers outside Hellas, he presents various fictional and nonfictional points of view amusingly and persuasively in accordance with oral tradition. Yet one ought to accept that his narrative consists of both fictional and nonfictional tales. The truth of his narrative becomes gradually more recoverable as one nears the present and recedes gradually into fable as one moves backward in time. The difficulty lies here in sorting out the historical truths from all his narratives for the sake of humanity. In order to realize this, one should be a reader having a comprehensive perceptional capability of the totality of his work by means of intuitive judgements. Especially Herodotos' presentation of different sources for making an analogy on a certain subject helps modern historians to work out mysterious pieces of Ancient Greek History. The recent scholars are having the opportunity to re-examine Herodotos' Historiai in the lights of archaeological finds, having been found since the beginning of 19 th century, and the ancient texts to which Herodotos did probably not have an access. Thus, after the passing of centuries, they gradually exclude themselves from the point of view that did not take Herodotos seriously at first sight and they increase their efforts to rediscover history with Herodotos' contribution. | en_US |
dc.item-language.iso | tur | en_US |
dc.item-rights | info:eu-repo/semantics/openAccess | en_US |
dc.subject | Tarih | en_US |
dc.title | Eskiçağ Tarih Yazıcılığında Heredotos'un Yeri ve Önemi | en_US |
dc.item-title.alternative | The Role and the Significance of Herodotos in Ancient Historiography | en_US |
dc.item-type | article | en_US |
dc.contributor.department | MÜ, Edebiyat Fakültesi, Tarih Bölümü | en_US |
dc.contributor.institutionauthor | Demir, Muzaffer | |
dc.identifier.volume | 20 | en_US |
dc.identifier.issue | 2 | en_US |
dc.identifier.startpage | 59 | en_US |
dc.identifier.endpage | 78 | en_US |
dc.relation.journal | Tarih İncelemeleri Dergisi | en_US |
dc.relation.publicationcategory | Makale - Ulusal Hakemli Dergi - Kurum Öğretim Eleman | en_US |