Realist Halk Hikâyesi ile Roman Arasında Kürkçü-Zâde Osman Remzi’nin Sergüzeşt-İ Mâzî Yahud Vâmık U Azrâ Mesnevîsi
Özet
Asıl konusu insan olan edebiyat, yüzyıllar içinde onu üreten ve tüketen zümrelerin ihtiyaçları doğrultusunda, sözlü anlatılardan yazılı metinlere doğru bir gelişim, değişim ve ilerleme göstermiştir. Bu süreçte edebî üsluplar, tarzlar, ekoller ya da şekil ve türler, belli başlı özellikleriyle birbirlerinden ayrılsalar da sıkı bir ilişki içinde olmuşlardır. Klâsik Türk edebiyatı alanında, manzum eserler arasında yer alan mesnevîler, anlatma esasına bağlı edebî metinler olarak bir dönemin hikâye ihtiyacını karşılamışlardır. Aynı dönemde halk hikâyeleri de bazen aynı, bazen farklı konuları farklı bir üslupla işlemiştir. Hikâye etme sanatı Batı edebiyatının da etkisiyle zaman içinde gelişmiş ve yeni ürünler roman türünün örnekleri arasına girmiştir. Bu süreçte bütün zamanların evrensel teması olan aşk ve çift kahramanlı aşk hikâyeleri daima hikâyelere konu olmuştur. Kaynağı mitolojik anlatılara kadar uzanan Vâmık u Azra da, çift kahramanlı bir aşk hikâyesidir. Kürkçü-zâde Osman Remzi'nin eseri mesnevî geleneğinde var olan diğer Vâmık u Azrâ'lara sadece ismen benzemekte, eser daha çok realist halk hikâyesi özelliği göstermektedir. Dönem olarak da klâsik Türk edebiyatı ürünlerinin yerini Batı tesirinde gelişen edebî türlere bıraktığı bir zaman diliminde kaleme alındığı görülen Kürkçü-zâde Osman Remzi'nin Sergüzeşt-i Mâzî Yahud Vâmık u Azrâ'sı, sözlü ve yazılı edebiyat arasında, halk hikâyesinden ve klâsik türlerden modern anlatılara geçiş dönemi eseri olarak kabul edilebilir. Bu çalışmada Kürkçü-zâde Osman Remzi'nin Sergüzeşt-i Mâzî Yahud Vâmık u Azrâ mesnevisine, epizotlarına göre inceleme yöntemi uygulanarak halk hikâyesine yaklaşan ya da ondan ayrılan yönleri tespit edilecektir The literature, the subject of which is human, has progressed and changed into written texts from oral narratives in line with the requirements of communities who have produced and consumed it for centuries. Within that period, even if literary wording, ecoles or forms and styles separated from one another with their particular characteristics, they have been in a closed relation. Mesnevîs which are in poetical works in the field of classical Turkish literature met the need of narratives of a period as literary texts which based on narration. In the same period, folk stories also addressed sometimes same and sometimes different subjects in a different style. Storytelling has been developed with the influence of Western literature in time and new works got into the examples of novel genres. Within that period, love which is the universal theme of all times and double heroic love stories, have always been the subject of stories. Vâmık u Azrâ, whose source extends to mythological narratives, is also a double heroic love story. The work of Kürkçü-zâde Osman Remzi reminds the other Vâmık u Azrâs just in name, it is more likely to folk story with a realist character in tradition of mesnevî. Sergüzeşt-i Mâzî Yahud Vâmık u Azrâ of Kürkçü-zâde Osman Remzi which was written in a period which the works of classical Turkish literature gave its place to the literary works which developed with influence of West, could be accepted as a transitional work of the period between narrative and written literature from folk story and classical genres to the modern narratives. In this study, it will be determined close or distant features of Kürkçü-zâde Osman Remzi's Sergüzeşt-i Mâzî Yahud Vâmık u Azrâ mesnevi from the folk story with applying the method of examining according to the episodes
Kaynak
Elektronik Sosyal Bilimler Dergisi (elektronik)Cilt
17Sayı
66Bağlantı
https://app.trdizin.gov.tr//makale/TWpjeU5qUTVPUT09https://hdl.handle.net/20.500.12809/6523