Dil ve Mitosun Dünyası: Kültürün Arkeolojisine İlişkin Bir İnceleme
Özet
Bu çalışmada Ernst Cassirer'in sembolik formlar sistemine odaklanarak onun mitos analizini inceliyorum. Onun mitos kavrayışını dilin ortaya çıkışında mitsel bilinç formlarının etkisini belirlemeyi denerken de benimsiyorum. Bu çerçeve içinde Cassirer ile Chomsky'nin dile bakışlarını karşılaştırıyorum. Dilin mitos ile ilgisi bakımından ele alınınca, Chomsky'nin teorisinin kültürel farklılaşmaları açıklamada zorlanacağını ileri sürüyorum. Çünkü o, dil fenomenlerinin bütünüyle intrinsik olduklarını iddia eder. Bu iddia bana göre arkasında nedensellik beklentisini gizlemektedir. Bu beklenti geleceğin geçmişe uygun gerçekleşeceği sayıltısını içerir. Ne var ki, bana göre dilin köklerine inmek üzere mitsel bilincin dünyasına yöneldiğimizde, bu beklenti bizi yanılgılar içinde bırakır. Dünyaya ait olanı türümüzün bir karakteristiği sanma yanılgısına yol açabilir. Bu noktadan hareketle, dilin analizini zihin-beden problemi ile ilgisi açısından ele alıyorum. Bu problemin ontolojik karakterde olduğunu ve ontolojik kategorilerle mitosun dünyasını kavramaya çalışmanın yanılgıya yol açacağını ileri sürüyorum. Çünkü görünüşlerin dünyası olarak mitosun dünyası fenomenolojik karakterdedir. Bu sorunu burada şu temel iddiayı ortaya koyabilmek için ele alıyorum: Mitsel ifade fonksiyonu teorik bilincimize zaman zaman etki etmeyi sürdürür. Bunu en belirgin biçimde bir duygunun fizyonomik ifadesinde yaşarız. Bu nasıl mümkün oluyor? Bu soruya yanıt bulma girişimi bizi her zaman homunculus yanılgısına sürükler. Bu yanılgının nedensellik beklentisine dayandığını ima ediyorum. Bu türden bir beklenti içinde evrimsel perspektifin mitik bilinci doğru kavrayamayacağı fikrine dönüyorum yeniden. Bu çalışmanın finalinde ise teleolojik bir perspektif önererek açıklıyorum. In this study, I investigate Ernst Cassirer's analysis of the mythos (or the world of mythos) by focusing on his system of symbolic forms. I adopt his conception of mythos to reveal the infiuence of forms of mythical consciousness on the emergence of language. To that extend, I compare language paradigms of Cassirer with Chomsky. When I argue that Chomsky's theory has dif?culty to explain the cultural differences when we consider language in relation to mythos. For Chomsky, language phenomena are entirely intrinsical. I think that this claim is hiding behind the anticipation of causality. This anticipation includes the assumption that future will resemble the past. However, I believe that when we are face to the world of mythical consciousness to getting to root of the language, this anticipation falls us into error. It can lead to the misconception that what belongs to the world is a characteristic of our species. From this point of view, I approach to the analysis of language in its relation to mind-body problem. I propound that this problem has an ontological character. Therefore, I argue that, the ontological categories concerning the mythical world would leads us to delusions. Because the world of the appearences mythical world has a phenomenological character. I deal with this problem here in order to make the following basic claim: The mythical expression function continues in?uencing to our theoretical consciousness occasionally. We experience it most clearly in the physiognomical expression of a sensation. How is this possible? The attempt to find an answer to this question is always drives us to the homunculus error. I'm implying that this error is based on the expectation of causality. Thus I turn again the idea that an evolutionary perspective in such an expectation cannot grasp mythical consciousness correctly. At the end of this work I propose a teleological perspective and I'm explaining it.
Kaynak
Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi DergisiCilt
58Sayı
1Bağlantı
https://app.trdizin.gov.tr//makale/TXpJd05qZzBOQT09https://hdl.handle.net/20.500.12809/6592