Pedasa Athena Kutsal Alanı Arkaik Dönem Fayans Adak Sunuları
Özet
Halikarnassos Yarımadası’ndaki Leleg kentlerinden biri olan Pedasa’da gerçekleştirilen, kazı ve araştırmalarda elde edilen arkeolojik ve epigrafik kanıtlar, yerleşimin şimdilik yegâne kutsal alanının Athena’ya adandığını ortaya koyar. Bu çalışmada değerlendirilen, MÖ 7. ve 6. yüzyıllara ait adak sunuları ve rituel eşyaları arasındaki ithal fayans objeler, kutsal alanın bölgeler arası ve deniz aşırı ilişkilerinin anlaşılmasına katkı sağlar. MÖ 7. yüzyılın ortalarından, MÖ 6. yüzyıl içlerine kadar güçlü Mısır etkisi altında üretilen ve literatüre “Doğu Yunan” veya “ Greko-Mısır” üretimleri olarak geçen belli başlı vazolar, nazarlık ve boncuklar kutsal alanın fayans buluntuları arasındadır. Leopar Benekli Grup içinde yer alan çömelen figürlü çiftli vazolar, Mısır stilinde bezeli pyksis, Yeni Yıl Şişesi, nazarlık ve kolye boncukları benzerleri Ege ve Akdeniz dünyasındaki çağdaşı kutsal alan ve mezar kontekstlerinde belgelenen sunulardandır. Olasılıkla tapınaktaki seremonilerde kullanılan kült gereçleri arasında bulunan makara tutamaklı bir grup sığ kase ise, formu ve dağılım şemasıyla buluntular arasında ayrı bir yere sahiptir. Timpone della Motta’dan yayınlanan bir örnek dışında, şimdilik Pedasa Athena, Miletos Zeytintepe Aphrodite ve Ephesos Artemis Tapınağı buluntuları ile sınırlı olan ve hamur ve sır özellikleriyle diğer Yunan fayanslarından ayrılan bu kaseler, İonya’da henüz yeri bilinmeyen bir üretim merkezinin varlığını bir kez daha gündeme getirmiştir. Buluntu yoğunluğu ve formun olası pişmiş toprak kökeni dolayısıyla üretim merkezi olarak Ephesos’un adı geçmekle birlikte, diğer güçlü aday Miletos olmalıdır. Sunular arasında yer alan ve yaygın inanışa göre kadın ve çocukları kötülüklere karşı koruyan nazarlıklar, sahiplerinin kişisel inanışlarını yansıtan objelerdir. Bu nazarlıklar, Nil Deltası’nda bir süre yaşayan ve Mısır dini pratiklerinden etkilenen Karyalılar veya onların Mısır kökenli eşleri ya da hizmetkârları tarafından tanrıçaya sunulmuş olmalıdır. Bilindiği gibi, Karyalılar İonyalılar ile birlikte, Psammetikhos I’in (MÖ 664-610) askeri birlikleri içinde yer almışlardı ve Nil Deltası’ndan gelen mezar stelleri, Karca yazıtlar ve taş ustalarına ait işaretler, MÖ 7. yüzyılın ikinci yarısından MÖ 6. yüzyılın sonlarına kadar Mısır’da yaşayan Kar kökenli bir topluluğun varlığını kanıtlamaktadır. The archaeological and epigraphical evidence obtained from surveys and excavations conducted in Pedasa, one of the Lelegian settlements located in the Halicarnassian Peninsula, revealed that the only sanctuary of the city was dedicated to the goddess Athena for the time being. The faience objects which form one of the remarkable groups among the imported votive offerings and ritual equipment belonging to 7 th and 6 th centuries BC shed light on the interregional and overseas connections of the sanctuary. The artefacts consisting of certain vases, amulets and beads are among the so-called “East Greek production” or “Greco Egyptian” and were produced by the middle of the 7 th century and throughout the 6 th century BC under the strong impacts of the Egyptian art. The double vases with kneeling figure within the Leopard Spot Group, Egyptianising style pyxis, New Year flasks, amulets and disc shaped beads were votive offerings, whose similar examples were documented in the contemporary sanctuaries and grave contexts in the Aegean and Mediterranean world. The shallow bowls with spool lug, most probably were one of the ritual tablewares used for certain ceremonies, are noteworthy by their form and distribution pattern. Apart from the example published from Timpone della Motta in Italy, these bowls have been documented in Athena Sanctuary in Pedasa, Aphrodite Temple in Miletus and Artemis Temple in Ephesus. Their paste and glaze features, different from the other Archaic Greek faience, imply unknow faience production center in Ionia, which has already been affirmed and has not been localized yet. Due to the distribution pattern, Ephesus was mentioned as a possible production center, but Miletus should be considered among the strongest candidates. The amulets, commonly believed to protect woman and child, represent the personal religious beliefs of the owners. The worshippers who dedicated these amulets were most likely the Carians who lived in the Nile Delta and were influenced by the Egyptian religious practices or their Egyptian originated wiwes or attendants. As it is well known, Carians together with Ionians served in the Psammetichus I’s (664-610 BC) troops in Nile Delta and the grave stelai, Carian inscriptions and masonry markings attested the Carian descending community in Egypt from the second half of the 7 th century BC until the late 6 th century BC.
Kaynak
TÜBA-AR: Türkiye Bilimler Akademisi Arkeoloji DergisiCilt
0Sayı
22Bağlantı
https://doi.org/10.22520/tubaar.2018.22.007https://app.trdizin.gov.tr//makale/TWprM09UQTFOUT09
https://hdl.handle.net/20.500.12809/6719