Refik Halit Karay’ın “Memleket Hikâyeleri”Nde Taşra
Özet
Refik Halit Karay (1885-1965), “taşra”yı Türk edebiyatında en iyi işleyen yazarların başında gelir. Sürgün yıllarında (1913-1918) Anadolu’ya gelen yazar, taşrayı gözlemleme imkânını yakalamış ve Memleket Hikâyeleri’nde beslendiği zengin bir kaynak olarak değerlendirmiştir. Memleket Hikâyeleri’nde taşranın renksiz kısır ve yoksul yüzünün yanında entrikanın, eğlencenin ve çürümenin olduğu diğer yüzü de işlenmiştir. Bu makalede Memleket Hikâyeleri’ndeki taşrada mekân, zaman, ahlâk, din, din adamları, kadın ve bürokrasi başlıklarının nasıl ele alındığı incelenecektir. Refik Halit Karay (1885-1965) is one of the best writers in Turkish literature who represent rural. The author, who came to Anatolia during his exile years (1913-1918), had the opportunity to observe the countryside and considered it to be a rich source in Memleket Hikayeleri. In Memleket Hikayeleri, besides the colorless barren and poor face of the rural, in the other side of the plot, entertainment and decay has been examined. In this article, we discuss how the topics of space, time, morality, religion, clergy, women and bureaucracy are discussed in the rural in the Memleket Hikâyeleri.
Kaynak
Yeni Türk Edebiyatı: Hakemli Altı Aylık İnceleme DergisiCilt
0Sayı
19Bağlantı
https://app.trdizin.gov.tr//makale/TXpReU56Y3dNQT09https://hdl.handle.net/20.500.12809/6815