İbn-İ Haldun’un Tarih, Devlet ve Toplum Anlayışının Günümüz Açısından Değerlendirilmesi
Özet
Bu çalışmada önemli bir İslam filozofu olan ve birçok görüşü günümüzde de geçerliliğini koruyan İbn-i Haldun’un toplumsal ve siyasal yaşamla ilgili görüşleri üzerinde durulacaktır. Geleneksel İslam tarihçiliğini özellikle yöntemsel açıdan sorgulayan İbn-i Haldun, düşüncesini ortaya koyarken tarihi rivayet ve haberlere karışan yalanı ve tahrifatı önlemek için tarihsel gerçekliklere ve gözlem metoduna dayanır. Metodu hem geleneği hem de gelenekten kopuşu içerir. Hem toplumsal hayatın devamı ve korunması için, hem de insanlar arası ilişkilerde adaletin sağlanması için siyasi otoriteye ihtiyaç olduğunu ifade eden İbn-i Haldun, bunun için dinin zorunlu olmadığını da söyler. Geçmişin geleceğe benzediğini ifade ederek, tarihsel olayların işleyişindeki kanunları tespit eder. Düşünür, devletlerin bu tarihsel gelişimi içinde siyasi otoritenin kavmine ya da tebaasına ne şekilde muamele ettiğini, sosyal hayatın ve ekonomik değişimlerin siyasette, devlette ve insanın yaşantısında ne tür dönüşümlere sebep olduğunu inceler. Tarih ve toplumsal-siyasal olaylar bir bütün olarak ele alınmalıdır diyen İbn-i Haldun’un, kullandığı metodun ve ulaştığı sonuçların günümüz açısından da büyük önemi vardır. This study will focus on opinions on social and political life as a prominent Islamic philosopher and whose opinions remain valid today. Ibn-i Khaldun, questioning traditional Islamic historiography especially methodologically when he put forward his idea to prevent the misunderstanding of the historical narrations and reports, bases his thoughts on historical realities and observation methods. His methods are both traditional and untraditional. According to him, political authority is needed both for the continuation and protection of social life as well as for the provision of justice among people. But he also says that the religion is not compulsory for this. He expresses that the past resembles the future, and detects laws of historical events. The philosopher examines how states have treated the people or the people of the political authority in this historical development, and what kind of transformations that the social and economic changes caused on the politics, state and the life of the person. He says historical, social and political events should be taken over as a whole. Methods used and the results found by him in the past has great importance even today.
Kaynak
FLSF (Felsefe ve Sosyal Bilimler Dergisi)Cilt
12Sayı
24Bağlantı
https://app.trdizin.gov.tr//makale/TWpnMU1EZ3pNdz09https://hdl.handle.net/20.500.12809/6940